Sıcak bir günde, yağmur kuru toprağa düştüğünde çoğu insanı cezbeden aromalı kokuyu anımsadınız mı? Hani şöyle derin bir nefes çekerek huzuru akla getiren bu kokuyu tüm hücrelerimize ulaştırmak isteriz…
Bizim yaÄŸmur sonrası toprak kokusu olarak tanımladığımız kokunun aslında özel bir ismi var: Petrikor. Bu kelime Yunanca “petra = taÅŸ” ve “ichor = tanrıların damarlarında akan sıvı’’ sözcüklerinin birleÅŸimiyle oluÅŸuyor. Bu sözcük biri Avustralyalı, diÄŸeri İngiliz iki doÄŸa bilimci tarafından türetiliyor ve 1964 yılından beri kullanılıyor. Buna dünya kokusu ya da dünya parfümü diyenler de var.

Peki bu kokunun sebebi nedir?
Petrikor terimi aslında çok bileşenli bir yapıyı ifade ediyor. Fakat kokuyu oluşturan iki temel bileşenden bahsediliyor.
Bunlardan ilki yaşamını toprak içerisinde devam ettiren bir bakteri türü olan Streptomyces’lerin kendi metabolik faaliyetleri sonrasında oluşturduğu geosmin ismi verilen bir alkol türevi, ikincisi ise aynı bakterilerin kuru toprakta üremek amacıyla ürettiği sporlar olarak belirtiliyor.
Yağmur yağdığında ise yağmur damlalarının kuvvetiyle bu bileşim havalandığı ve burnumuza ulaştığı düşünülüyor. Yani içimize çektiğimiz havada bir miktar bakteri sporu olduğunu söylersek yanılmış olmayız 🙂
Petrichor canlı dünyası için de önemli bir yere sahip.
İsveç, Norveç ve Avustralya’lı biyologlardan oluşan bilim insanları petrikorun diğer canlılar üzerindeki etkisini araştırıyor ve ilginç bir sonuca varıyor. Şöyle ki ortaya çıkan bu koku bir eklembacaklının ilgisini çekiyor ve kokuya doğru yöneliyor. Bakteri sporları da yaklaşan eklembacaklıya konuveriyor ve kendini farklı alanlara taşıtıyor. Böylelikle bu bakterilerin başka topraklarda konumlanması ve üremesi sağlanıyor. Bu mutualist yaşamda araştırılması gereken daha çok detayın olduğuna da yer veriliyor.
Yani aslında bizim zevkle içimize çektiÄŸimiz bu kokunun, bir bakteri türünün üreme stratejisi olduÄŸunu söyleyebiliriz…
Derleyen: Özge Mallı